... yalan: Aldatmak
amacıyla, bilerek ve gerçeğe aykırı olarak söylenen söz, kıtır. Gerçek olmayan, asılsız, uydurma diyor Tdk 92
basım sözlüğünde. Benim içsel sözlüğümse
şöyle diyor; bilerek, isteyerek, aklı selim olarak bir başka insanı kandırmak, gerçekten uzaklaştırmak ve olmayana
inandırmak isteği. Patlak egonun biçim değiştirmiş hali. Bir tür akıl ziyan
rahatsızlığı. bkz. *‘kendi yalanına
inanan insan sendromu’... yani kıtır kadar sempatik yaklaşmak isterdim
yalan musibetine ama o zaman bu bir yalan olurdu. Sempatiyle uzaktan yakından
iletişimi olmayan, ‘hastalıklı hikayeler vol. bilmem kaç’ için ‘ne güzelde
kıtır atıyorsun, biraz daha küçük atarsan belki civcivlerin yiyebilir ha gayret’
diyemeyeceğim..
ama çok gerçekti |
...yalan, bir gerçekliğin ölümü demektir. Her yalan; asıl olan, yaşayan, büyüyen gerçeğin üzerine
bir kürek toprak daha atmaktır. Var olanı yok etmek, düzeni bozmak, dengeyi
alabora etmek için verilen anlamsız bir mücadeledir sadece. Her öldürdüğün
gerçeklik, dilinin ucunda seninle beraber gezmeye mahkum hükümlülerdir artık.
Asla onları serbest bırakmamalısın, her zaman hükümlülerine göz kulak olmalı,
onları ağzından kaçırmamalısın.yoksa...yok olursun...yıllarca üşenmeden,
yılmadan sırtında taşıdığın o koca yükleri yığdığın ‘yalan tepelerin’ yok
olur..ve sen yok olmak istemezsin..
...bir yalan yakalamak kaçan ilmeği yakalayamamak gibidir.
Çektikçe gelir, çektikçe ilmek ilmek
işlediğin yılların anbean sökülüp dökülüşünü görürsün. Gerçeklikle aranda
derin yarlar oluşur..Yaşadığım anların ne kadarı benimdi, ben gibiydi ve ne
kadarı yalancının kirli mağarasından sahtekarlık için çıkıp gelmişti diye
düşüncelerde kaybolursun ve ‘Gerçekleri yaşadığım an varmıydı?’ sorusunu farklı
dillerde sorarken bulursun kendini, belki cevap bir yerlerden gelir hı. Mesela
geldi diyelim. Peki o derin uçurumlarını nasıl aşıpta sana ulaşacak artık.
Çünkü doğru ve yalan arasındaki aldatılmadığın anları kovalarken, yaşam ve
yaşayanlarla aranda ulaşılamaz mesafeler bırakmıştın. Şimdi bunun sorumlusunu
açıklasın biri bana.. gerçekliği öldürdün, inancı öldürdün, güveni öldürdün..katiller
aramızda...artık hiçbir yer tekin değil...
*Kendi yalanına inanan insan sendromu: yalan söylemeyi seviyorsun demek. Baksana
kendini bile inandırıyorsan iyi bir oyuncu olmalısın...sevdim..o zaman seninle
bir oyun oynayalım. Mesela sen sahtekarlıklarınla kimseyi aldatmak istemiyorsun
ve yalancı yerine bir yabancı olup sessizce karanlıkta kaybolmayı seçiyorsun.....ve
ben 3 diyince rolünün hakkını vermek için uzayıp gidiyorsun.....
Yorumlar
Yorum Gönder