Bir kaç gün önce tabiri tam olarak caiz olarak ağzımı yırttılar:) evet evet tam olarak çene ve ağız bölgemde geçirdiğim bir operasyon sonucu bildiğin yırtılıp tekrar dikildim. Acılı, sancılı, kanlı, bıçaklı her şeyi hissede bile tuhaf bir deneyimdi. Kararım da biraz tuhaftı. Gittiğim sekiz cerrahın yedisinin ''bu işi yapmayalım sinirlerinde zedelenme olma ihtimali yüksek'' demesine rağmen ben yaptırmayı ve yapacak kişiyi de içerimde taa derinlerimde uygun bulmayı seçtim. Karar aslında acılı olabilecek sebep sonuçlara katlanabilme kabileyetinden ziyade, ruhumum acıyan kısımlarını bedensel acıyla yok etme düşüncesinden ileri gelmekteydi. Sen de vur neşteri doktorrr dercesine dramatik arabesk oryantel(mutsuz oryantel) film yaparken zihnimde, her şey olup bitecekti ve geriye bedensen acının tatminkar sızıları kalacaktı. hmm 1 saate yakın sürecek ameliyat masasıyla olan dansımı ve Awake filminden alınmış bir sahne ile şenlenmiş zihnimi, ne kadar hesaba kattım bilemedim bak. ''ııııı uyuşmuyo ama'' derken ki konuşan evet gözlerimdi ve en nihayetinde kanlı salyalı arka planda da olsa gözlerimi işte tam o noktada konuşturmayı öğrendim bi hayli..Konuşan gözlerimi zevkle dinleyen doktorcum hiçç aza öze kaçmadan üçerli beşerli batırıken iğneleri, kafamızın üzerinden öne doğru uzanan ve kendimizi ayna misali görmemizi sağlayan gözümüzün olmamasına ilk kez şükrettim ve ilk kez böyle bir gözü düşledim, ''ahh ne kada mutluyum hayat şu an kendimi görecek bir gözüm yok yaşaaa!''
 |
öğrenmiş olmam lazım:)) |
Bu arada hakkını vererek sinirlere baskı uygulandı. Benim de sinirler epey bozuldu ve ardından gelen ' tek ayak üstü 10 dk sektirici iğne' şenlik ateşini bir körükledi ki bendeki ''her şey hazırsa ben de hazırım'' diyen volkanlarım pat pat patladı. Rahatsın, hastanedesin, herkesin bir şekilde derdi var hem ben yeni ameliyattan çıkmışım bööghhh diye ağlasam hakkım var herkes beni pışpışlar hem ne ki rahatım ben burası hastaların hanesi, anası yuvası utancak çekincek birşey yok. ''Ben de buraların insanıyım kapının dışındakiler bizi ne anlar'' diyerek çok kolay girdim moda. ''Madem moddasın al bu ılaçları yut al bu iğneleri ye üstüne bol su sonra kendini buzla sonra da ısıt ve tuza yatır'' dediler. Sinirlerim bozuk olduğu için herşeyi yaptım ben de. Şimdi olayların üzerinden ağrısıyla, birleşmekte zorlanan kelimeleriyle, paparası çorbasıyla 3 güzel neşe dolu gün geçti. Yanakcıkta, dudakcıkta hafifinden hissizlik devam ve değişik deneyimlere gebe. Mesela şişeye dayadığın ağzını düşün kana kana su içmeye hazırlanıyorsun, ama ağzına dayadığın o şişe hayalet şişe oluvermiş puf kaybolmuş. ''Olsun gene de ben onun orda olduğuna inanıyorum'' diyor ve dikiyorsun hayalet şişeyi kafana. Bak sen nasıl ola ki kana kana içerken buluyorsun kendini. Birileri açtığın ağzına su döküyor sen de buna da ''şükür'' diyorsun:) Beş duyundan birini kaybedeceksin deseler hangısını seçerdin? emin ol dokunma değil, emin oldum hiçbiri..ben kendimi kaybetmeyi seçerdim mesela.puff
Yorumlar
Yorum Gönder