Veda etmedik biz..

Yere uzandım bugün, boylu boyunca bedenin tüm ağırlığını salarcasına. Hissettim ‘yeri’ ve zemin sertti ve zemin sıcaktı ve düşündüm..senin gibi..Sadece nefes alıp verişin ritmik sesi kalmışken odada gözlerimi kapattım..Önce karanlık, sonra sessizlik ve derinliğin ucunda sen..Hatırlıyorum hem de öyle çok şeyi hatırlıyorum ki, buna şaşıyorum. Sanki olan biten şimdi yanı başımda canlanıyor. Geçmiş uyuduğu yerden çıkıveriyor..Renksiz dediğim biten hayat rengarenk bugüne karışıyor..Bilmiyorum..Sadece ben böyle tarif ediyorum seni ve senli geçmişi..Bir bina vardı önceleri kocaman çok hem de çok katlı..İçinde bir çok sevgi dairesi olan.İsmi bizi anlatan bir bina..Sense o görkemli binanın en üst katında ve kocaman dev gibi terasında, uzakları en uzakları görebileceğimiz kadar ihtişamlı yuvanda..Evimize gelirdin.. genelde sabahları..ben sana numara yapmak için yatağın altına saklanırdım.. sabahları.. her sabahları.. hep sabahları.. ve sen hep arardın sanki bilmezcesine beni o odadan o odaya..Alıp dev teraslı sarayına çıkartırdın..ve bütün gün seninle orada...Evin kızarmış ekmek kokardı, kışları sıcak karanfilli çay..ve zeytin yeme yarışı yapardık kuzenle..sonra sen sayardın çekirdekleri ‘bakalım bugün kazanan kim’...Nasıl o kadar muntazam yaptığını asla çözemeyeceğim el çırpması sarı kekin, bol tereyağlı makarnanı hatırlarım hep. Hatırlamaktan çok bilirim..Peki sen şunu bilir misin? Bulgur pilavını tabağa o kadar çok koyardın ki..kolay bitirme yolları arardım..kaşıkla 4 eşit parçaya ayırır ve her parça bittikçe rahatlardım. Yıllarca bulguru sevemedim o yüzden..Sen diyince aklıma Erdek geliyor..seninle sevdiğim doğa, ağaçlar ve hayvanlar geliyor.
Herkesten uzakta yaşamayı seçtiğin, tekliğin içindeki dünyanda sana sorsalar hiç yalnız değildin..’ben mi yalnızım aaa Manço var, sebzeler var, tavuklar var’ Manço sevgili tatlı köpek, sahile kadar hep bize eşlik eden, körken bile kalp gözümüzün içine içine bakan köpek...Dünyanın en güzel gülünü bahçende kokladım, büyü gibiydi kokusu ve şeker gibi tadı. Dedem dikmişti ya kıymetlindi senin..İlk kümese girişim, ilk tırmandığım ağaçtan düşüşüm ve ilk topraktan biber yiyişim seninle senin dünyanda..Kyzikos harabelerine cok yakındı bahçen..ve senın bahçeni geceleri evet sen uyurken gizli gizli kazan bendim..Senin bahçende karar verdim ‘büyüyünce arkeolog olacam’...Başkaları için sen kimsin, birilerine ne hissettirdin, öteki sana ne der..ben bilemiyorum..çünkü sen benim için birsin..babaannemsin..babişkomsun..Şimdi diyorlar ki bana hadi vedalaşın..ikimizde istemiyoruz ki..sen vedaları sevmezsin..el sallamanın ardında hep bir bardak suyun ve gözünde sonsuz nehrin olur...Ben sana sadece tekrar görüşene dek ışıklı uykularda ol, huzurla dinlen derim...

Yorumlar